bugün
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı95
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası21
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz25
- dokunmaya kıyamadan sevmek16
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur11
- mauro icardi10
- selahattin demirtaş'ın 42 yıl hapis cezası alması16
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması9
- fenerbahçe11
- manitayla yapılacaklar15
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması24
- sık sık aldığınız iltifatlar15
- mert hakan yandaş20
- erkolar kapatılsın13
- icardi190515
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği8
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi13
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz12
- arda güler13
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur32
- türklerden adam çıkmaması9
- anın görüntüsü22
- alex de souza12
- karıya kıza doymuş erkek25
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi17
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı10
- bik bik'in cinsiyeti14
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor11
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz12
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur9
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi9
- gulmekicinyaratilmis8
- travestilerin genelde kürt olması14
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz19
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek19
- çok üzgünüm sözlük8
- aşık olmadan sevişmek9
- mühendis erkeklerin genel özellikleri16
- nervio8
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi14
- insan olmaya ceyrek kala13
- etine dolgun kız8
- fatih terim9
- taktik verin15
- gecenin şarkısı10
- icardi1905 adamdır12
- her türk vatandaşına türkiye gezisi12
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük10
- risale i nur21
- en çok yaşamak istenilen şehir10
entry'ler (56)
ali ayşe'yi seviyor.
http://www.youtube.com/watch?v=aplAdFlgwXY
http://www.youtube.com/watch?v=aplAdFlgwXY
"Eğer iki kişi arasında kalıyorsanız, ikinciyi seçin. Çünkü birinciyi gerçekten sevseydiniz, ikincisi olmazdı."
bir yaprağın tek görevi dökülmek midir ? "yasuo"
doğrudan ve dolaylı yoldan hainliktir. militan sözcüsü partiye, apo yu başkan yapacağız diyen genel başkanın partisine oy vermektir. vicdansızlıktır. bu ülkenin evlatları siz apo dan ve pkk'dan arınmadığınız sürece sizi asla kabul etmeyecek. yeri gelmişken, burası ekşi sözlük değil. burda adamı üzerler.
dünya geniş, meydan dar. ulaşılabilecek şey çok, kontejyanlar kısıtlı. başarı öyküleri literatüründe, alttan gelip üste fırlayan ve hep üstte bulunmuş olanların çok daha fazla sayfası var.
büsbütün kaybetmeyi önleyecek güvenceler yok değil, riskli yollar cazip, her şeye rağmen risk, risk işte. girişkenlik literatüründe sayfaları çok, cesaret literatüründe sayfaları az. karar vermek zor.
olmuşluğun huzuru onlardan uzakta, "olmaz" ı kabullenmek onlara göre değil. olursa da az farkla, olmazsa da az farkla ...
hayat güzel, sonuna kadar yaşamaya sermaye yetmez. sermaye kovalarken hayat kaçar. denge ararken, yorgunluk had safhada; mutluluk da az farkla, mutsuzluk da az farkla ... hayati görünen mütevazi zaferler, yenilgiler, gerginlik, telaş ...
yarış, çoğu zaman, kendi aralarında, aşağı yukarı eşit koşullarda. zaferler de az farkla, yenilgiler de. Bu nedenle, yenilgiler son değil, zafer duygusunun ömrü kısa. yarış her an yeniden ... Ne var ki, zafer menzili bir boy, hayal kırıklığı menzili bir buçuk: özlemler, hırslar.
küçük farklar çıldırtır; özlemlerdeki çılgınlık bu değildir malesef, yarış aralarında insana dokunur. Zaferdi, hayal kırıklığıydı derken, o yarım boyluk menzil farkı, yeni orta sınıfın yüzüne asılır. hayattan zevk almalı, mutluluk; hayata yetişememek, mutsuzluk ... Ve eğlencenin en dağıtılan anlarında bile, içten içe bir gerginlik, huzursuzluk ...
Orta sınıf, alta bakar, üstü seyreder. alttan korkar, üstten çekinir. vicdansız değildir, alttaki acı hikayelere üzülür. ama alttan gelip kendilerini sollayanların hikayeleri varya ... öfke ... üsttekilerin uzun uzun seyredilen hikayeleri varya ... özlem ... edepli bir kıskançlık ...
büsbütün kaybetmeyi önleyecek güvenceler yok değil, riskli yollar cazip, her şeye rağmen risk, risk işte. girişkenlik literatüründe sayfaları çok, cesaret literatüründe sayfaları az. karar vermek zor.
olmuşluğun huzuru onlardan uzakta, "olmaz" ı kabullenmek onlara göre değil. olursa da az farkla, olmazsa da az farkla ...
hayat güzel, sonuna kadar yaşamaya sermaye yetmez. sermaye kovalarken hayat kaçar. denge ararken, yorgunluk had safhada; mutluluk da az farkla, mutsuzluk da az farkla ... hayati görünen mütevazi zaferler, yenilgiler, gerginlik, telaş ...
yarış, çoğu zaman, kendi aralarında, aşağı yukarı eşit koşullarda. zaferler de az farkla, yenilgiler de. Bu nedenle, yenilgiler son değil, zafer duygusunun ömrü kısa. yarış her an yeniden ... Ne var ki, zafer menzili bir boy, hayal kırıklığı menzili bir buçuk: özlemler, hırslar.
küçük farklar çıldırtır; özlemlerdeki çılgınlık bu değildir malesef, yarış aralarında insana dokunur. Zaferdi, hayal kırıklığıydı derken, o yarım boyluk menzil farkı, yeni orta sınıfın yüzüne asılır. hayattan zevk almalı, mutluluk; hayata yetişememek, mutsuzluk ... Ve eğlencenin en dağıtılan anlarında bile, içten içe bir gerginlik, huzursuzluk ...
Orta sınıf, alta bakar, üstü seyreder. alttan korkar, üstten çekinir. vicdansız değildir, alttaki acı hikayelere üzülür. ama alttan gelip kendilerini sollayanların hikayeleri varya ... öfke ... üsttekilerin uzun uzun seyredilen hikayeleri varya ... özlem ... edepli bir kıskançlık ...
"apoyu başkan yapacağız" diyen genel başkana sahip parti mensubudur.
gerçek vatansever illerimizi ortaya koymuştur. teröristlere oy çıkmamıştır.
adam kere adamdır. * knight online oynamak için ortaokul ve lisede firar eden çılgın neslin ta kendisidir. gerçek dünya'nın bayıklığının bedenine verdiği sıkıntıyı bertaraf eder.
şu ana dibine kadar doğru konuşmakta olan mhp lideri. kürtçülerin ve vatan hainlerinin zoruna gitmesi doğaldır.
cengiz han'ın annesi türktür. babası ise bazılarına göre moğoldur bazılarına göre ise belirsizdir.
bahsi geçen boru sinan engin'in reklamında oynadığı boru olabilir. ilgili video;
https://www.youtube.com/watch?v=lKM5uFCM-Ms
edit: hayatımda bu kadar yaratıcılıktan uzak ve kötü reklam çok az gördüm.
https://www.youtube.com/watch?v=lKM5uFCM-Ms
edit: hayatımda bu kadar yaratıcılıktan uzak ve kötü reklam çok az gördüm.
gereksiz ve boş bir önerme. burda es geçilen nokta şudur. bakireliği önemsemek, başlıkta yazılan tabirle bakireliğe takılmak, benim ve diğer erkeklerin en doğal hakkıdır. nasıl tam tersi durumlarda "benim bedenim benim kararım" diyebiliyorsanız ve bu özgürlükse, herkes saygı duymak zorundaysa bu durumda da farklı bir davranışta ve düşüncede bulunmak iki yüzlüler ordusunun bayrak taşıyanı olmak demektir. ben bakireliği önemsemek ya da önemsememek konusunda özgürüm. sen bakireliğe önem veriyorum diye bana kötü sıfatlar yakıştırırsan ben de sana bakireliğin önemli olmadığını düşündüğünü söylediğin için kötü sıfatlar yakıştırırım. en azından bu hakkı bana tanımış olursun. kendine yapılmasını istemediğin tavrı başkalarına gösterip sonra hakaret yediğinde bu enkaza ukala bir şekilde buğulu gözlerle bakmak en büyük ahmaklıktır.
vatan hainlerinin ve kürtçülerin korkulu rüyasıdır.
dağlardan geri döndüğünüzde "kendini dağa bayıra verip kendi çişini içen adamın hikayesi" isimli bir kitap çıkartıp köşeyi dönebilirsiniz. *
tanım: bir topluluğun dışında tutulmak ya da alınmamak.
insanoğlu kenara ittiği bireyin, bu itilmişliğe verdiği cevaba acımasızlık derken, kendi çelişkisine gönderme yaptığının farkında değildir. Bizler ruh sağlığı farklılarını, görsel olarak "normal" ölçütlerimizden ayrı olanları ve daha nicelerini soğuk tavırlarımız, acımasız eleştirilerimiz ve en çok da "Seni yok sayıyorum!" diye bağırdığımız o tarifsiz jest ve mimiklerle yıkarız. Sonra bu yıkımın enkazlarını ayıplarla izleriz.
Bizler ünlü yazar Mary Shelley'nin, "Frankenstein" romanında bahsettiği, Victor Frankenstein gibi yarattığımız farklılıktan iğrenirsek ve ondan kaçarsak, onu ötekileştirir, dışlar ve varlığını yok sayarsak, ortaya gerçek bir "ucube" çıkardığımızı yadsımamak gerekir. Unutulmamalıdır ki, hayatta en tehlikeli varlık, yalnızlığını kendi seçme şansı bırakılmadan yalnızlaştırılmış, dışlanmış ve varlığına hakaret edilmiş olandır. Farklılıklarından dolayı bireyi dışlamak ve bu farklılıkları olumlu anlamda kanalize edecek ortam yaratmamak, sonra da enkaza buğulu gözlerle bakmak, uçurumun kenarında paten yapmak gibidir.
insanoğlu kenara ittiği bireyin, bu itilmişliğe verdiği cevaba acımasızlık derken, kendi çelişkisine gönderme yaptığının farkında değildir. Bizler ruh sağlığı farklılarını, görsel olarak "normal" ölçütlerimizden ayrı olanları ve daha nicelerini soğuk tavırlarımız, acımasız eleştirilerimiz ve en çok da "Seni yok sayıyorum!" diye bağırdığımız o tarifsiz jest ve mimiklerle yıkarız. Sonra bu yıkımın enkazlarını ayıplarla izleriz.
Bizler ünlü yazar Mary Shelley'nin, "Frankenstein" romanında bahsettiği, Victor Frankenstein gibi yarattığımız farklılıktan iğrenirsek ve ondan kaçarsak, onu ötekileştirir, dışlar ve varlığını yok sayarsak, ortaya gerçek bir "ucube" çıkardığımızı yadsımamak gerekir. Unutulmamalıdır ki, hayatta en tehlikeli varlık, yalnızlığını kendi seçme şansı bırakılmadan yalnızlaştırılmış, dışlanmış ve varlığına hakaret edilmiş olandır. Farklılıklarından dolayı bireyi dışlamak ve bu farklılıkları olumlu anlamda kanalize edecek ortam yaratmamak, sonra da enkaza buğulu gözlerle bakmak, uçurumun kenarında paten yapmak gibidir.
yıllar boyunca herkesin ahlakına göre yaşamayı istedim. kendimi herkes gibi yaşamaya, herkese benzemeye zorladım. kendimi ayrı düşmüş hissettiğim zaman bile, bütünleşmek için böyle davranmak gerektiğini söyledim. ama bütün bunların sonunda felaket geldi. şimdi kalıntılar arasında dolaşıyorum, kuralsızım, tereddütler içindeyim, yalnızım ve bunu kabullenerek, tek oluşuma ve
kusurlarıma boyun eğdim. tüm yaşamımı bir nevi yalan içinde yaşadıktan sonra bir doğru yaratmak zorundayım.
kusurlarıma boyun eğdim. tüm yaşamımı bir nevi yalan içinde yaşadıktan sonra bir doğru yaratmak zorundayım.
erman toroğlu ve selçuk dereli'nin yüzde yüz, net dedikleri penaltıdır.
http://www.fotomac.com.tr...4/12/20/o-kol-niye-havada
http://amkspor.com/2014/12/20/penalti-mi-380156/
http://www.fotomac.com.tr...4/12/20/o-kol-niye-havada
http://amkspor.com/2014/12/20/penalti-mi-380156/
napolyon bonapart'ın birinci koalisyon savaşında söylemiş olduğu, devamını "sanki çok da sikimde" diyerek devam ettirdiği sözdür. napolyon'un bir diğer özlü sözü için; (bkz: seks seks seks)
(bkz: eğleniyor muyuz gençler)
(bkz: eğleniyor muyuz gençler)
abartısız yüzde sekseninin zararsız lezbiyenlik deneyimleri içerdiği ilişkilerdir. bu zararsız lezbiyenlik deneyimleri arasında; birbirinin kucağına oturma *, sebepsiz yere aynı yatakta yatma, yastık savaşı ve boğuşma ayağına birbirine temas, şakasına söylenmiş bile olsa taş gibisin, sana şöyle yaparım v.s cümleler kurmak * ve daha bir çok erkeklerin kendi aralarında yapılırsa direk gay damgası yiyecekleri davranışlarda bulunmak yer alır.
tatlı su hümanistlerinin ve fularlı alagavatların "çoğunluğunu" oluşturduğu sözlük.